9 Oca 2013

Boateng'in yeşil sahadaki mesajı

Kevin-Prince Boateng, bir futbol ailesinden geliyor. Amcası, Gana milli takımında oynadı. 1954’teki dünya kupası final maçında Macar takımına karşı 3:2’lik galibiyet golünü atan Alman milli takım oyuncusu Helmut Rahn, anne tarafından akrabası. Kardeşi Jerome Boateng Alman milli takımı kadrosunda yer alıyor. Kendisi de Gana’nın millilerinden.
25 yaşındaki Boateng, Hertha BSC, Tottenham Hotspur, Borussia Dortmund ve FC Portsmouth’den sonra transfer olduğu AC Milano takımıyla geçtiğimiz günlerde deneme maçına çıktı. Maç esnasında, 4. ligte mücadele eden Pro Patria takımının bazı taraftarları durmadan Boateng ve Milano’da top koşturan koyu tenli oyunculara ırkçı küfür ve hakaretler yağdırdı. Babası Ganalı, annesi Alman Boateng buna 30 dakika boyunca katlandı. Sonra ırkçı küfür edenlere doğru şut çekti, trikosunu çıkardı ve yeşil sahayı terk etti. Takım arkadaşları da onu yanlız bırakmayıp, Boateng’i takip etti.
* * *


Pazartesi günü Dessau’da yaklaşık 500 kişi şehir merkezinde yürüyüş yaptı. Taşınan pankartlarda ‘Oury Jalloh-Cinayetti!’ yazılıydı. Oury Jalloh’un ölümünün aydınlatılmasını istediler. Zira konuyla ilgili mahkeme sonuçlandıysa da, Sierra Leoneli ilticacının ölümüyle ilgili şüpheler ortadan kaldırılmadı.
Oury Jalloh, 7 Ocak 2005’te Dessau’da gözaltına alınıp, kapatıldığı hücrede yanarak can verdi. Elleri ve kolları bağlı olduğu halde Jalloh’un hücreyi ateşe verdiği iddia ediliyor. Bu nedenle sorumlu polise sadece para cezası verildi. Arkadaşları ise buna inanmayıp, Afrikalı Jalloh’un karakolda öldürüldüğüne inanıyor.
* * *
Spiegel dergisinin internet sitesinde birkaç gün önce çok da gündemleşmeyen bir haber yayınlandı. Habere göre, Alman sınır polisince ırkçı tavırlara maruz bırakıldığını düşünen yolcuların sayısında artış var. Daha doğrusu yolcuların bu nedenle yaptığı şikayetler artmış. Özellikle ülkeler arası tren yolculuklarında insanların görünümleri nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakıldığı kaydediliyor. Yapılan şikayetlere göre, ‘beyaz’ olmayanlar veya ‘karakafalılar’, sırf ‘yabancı’ oldukları belli olduğundan kimlik kontrolüne tabi tutuluyor. Hatta kimlik kontrolüyle de kalmıyor; birçok kişi sadece yabancı oldukları için eşyalarının herkesin gözleri önünde arandığını ifade etmiş.
* * *
Almanya’da, özellikle de Nazi geçmişten dolayı ırkçılık ‘tabu’ haline getirilip, örtük bir şekilde varlığını güçlü bir şekilde sürdürüyor. Öyle ki birine ırkçı dediğinde “Ben Nazi değilim” deyip tepki gösterebiliyor. Sanki ‘ırkçı’ vasfı bir tek NSU gibi katil hücrelere aitmiş. Bu hücrenin içinde iç istihbarat ile birlikte çalışan ajanlar bulunmasına rağmen 9 göçmen ve 1 polisin katledilebilmiş olması karşısında hayretlere düşmek yerine, toplumsal dokudaki ırkçılık sorgulanmalı, ‘örtük’ ırkçılık ile yüzleşmeli.
Hani sık sık şöyle başlayan cümleler duyar veya okuruz ya: “Ben ırkçı değilim ama bu zenciler...” Cümleyi kuran gerçekten ırkçılıkla uzaktan yakından alakası olmadığını sanır, oysa kurduğu cümle tamamen ırkçı. Dolayısıyla kafası da öyle. Ama bunu biri, hele ki yabancı biri yüksek sesle dile getirdiğinde, ayıplanıp suçlu ilan edilen o olur. ‘Örtük’ ırkçılık toplum içinde o denli yayılıp genelleşti.
Kevin-Prince Boateng’in itiraz ettiği tam da buydu. Bir top atışı ile “Siz ırkçısınız ve ben bunu kabul etmiyorum” dedi. 


http://www.yeniozgurpolitika.org/index.php?rupel=nivis&id=3116

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder