12 Mar 2012

Bir muhbir devleti olarak Almanya

Almanya'da Nazi iktidarının henüz dördüncü ayında Berlin'deki Opera Meydanı'nda faşizmin alevleri yükseldiğinde, yakılan kitaplar arasında Erich Maria Remarque'ın eserleri de vardı. 10 Mayıs 1933 günü Almanya'nın 22 şehrinde yüzbinlerce Nazi öğrenci toplanıp, hazırlanan "kara liste"de yer alan 15 yazarın kitaplarını alkışlar ve sloganlar eşliğinde ateşe attı. "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok"un yazarı Remarque'ye sıra geldiğinde, elinde listeyi tutan öğrenci, r'leri yuvarlatarak şöyle dedi: "Dünya savaşının askerlerine edebi ihanete karşı, halkın askerliğin ruhuyla eğitilmesi için Erich Maria Remarque'ın eserlerini alevlere teslim ediyorum!" Ardından onlarca Yahudi, savaş karşıtı ve solcu yazara ait sayısız kitap yakıldı. Aynı yılın ekim ayına kadar 70 şehirde toplam 93 utanç ateşi daha yakılacaktı...
Niedersachsenlı Remarque, Hitler'in başbakan olmasının hemen ardından, belki de
yaşanacakları sezerek sürgüne gitti. Ona dair anlatılacak çok şey var, lakin burada - belki de en büyük yarası olan - bir olaydan söz etmek istiyorum: 1943'te Dresden'de terzi olarak çalışan kızkardeşi Elfriede, işyerinde bir sohbet esnasında sarf ettiği "Savaş şimdiden kaybedildi ki..." sözlerinden ötürü bir müşteri tarafından Gestapo'ya ihbar edildikten sonra gözaltına alınır. "Orduya hakaret"ten tutuklu yargılandığı davada mahkeme başkanı, "Ağabeyinizi kaçırdık ama siz kaçamayacaksınız" deyip, onu idama mahkum eder. Hitler faşizmi yıllarında Almanya'da sayısız insan, Nazi devletinin muhbirliğine soyunanların ihbarları sonucu tutuklandı, ölüm kamplarına sürüldü, infaz edildi.
Remarque'ın doğup büyüdüğü, kitaplarının önemli bir kısmını yazdığı Niedersachsen'ın CDU'lu Eyalet İçişleri Bakanı Uwe Schünemann, geçtiğimiz günlerde bir "Antiradikalleşme Eylem Planı"nı açıkladı. Bakanlığın program ile amacı, genç müslümanların İslamcı teröristlere dönüşmesini önlemek imiş. Bunun içinse "işbirliği ortakları" ile güvenlik makamları arasında söz konusu "eğilimli" kişilerle ilgili bilgi alışverişi geliştirilecekmiş. Bu "işbirlikçi ortakları" arasında okullar, gençlik dairesi (Jugendamt), yabancılar dairesi, ilticacı merkezlerinin yanı sıra, iş yerleri de varmış. Yani kısacası toplumun bütün katmanlarının "radikal İslamcı" olmasından/olabilmesinden şüphe duydukları kişileri istihbarata ihbar etmesi isteniyor! "Radikalleşmenin erkenden tespit edilmesi bütün toplumun bir görevi olarak görülüp, devlet ve toplum içindeki bütün sorumluların ortak çalışmasını" gerektiriyormuş.
Eyalet İçişleri Bakanı Schünemann için "İslamcı terör ile mücadele" temel görev, zira ona göre temel tehdit unsuru da "İslamcılar". 11 Eylül ile birlikte dünya gündemine giren bu fenomeni yadsımadan, bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Niedersachsen Eyaleti Anayasayı Koruma Örgütü'nün son yıllık raporunda "aşırılık faaliyetleri" üç kategoriye ayırılıyor: Sağ, sol ve yabancılar. Solun, sağ ile aynı madalyanın diğer yüzü olarak ele alınıyor olması kendi başına uzun bir değerlendirme konusu. Bu kategoriler doğrultusunda raporda, 2010 yılında kayda geçirilen suçların rakamları yer alıyor. Buna göre Niedersachsen'de toplam 642 "sol aşırılık" suçu tespit edilirken, yabancı "aşırılık" örgütler adına ise 159 suç kayda geçirilmiş (bunların 144'ü PKK'ye mal ediliyor). Aşırı sağ örgüt ve bireylerin işlediği suçların sayısı ise 1391. Bu rakamlara rağmen eyaletteki temel güvenlik tehdidini aşırı sağcılar değil de radikal İslamcıların oluşturduğu iddiası ile ilgili sanırım yoruma gerek yok. Aynı şekilde, rakamlara göre solcuların işlediği ve suç kapsamına giren eylemlerin sayısının 835'ten 642'ye düşmüş olması raporda sadece "yüzde 23.11'lik bir düşüş" olarak dile getirilirken, aşırı sağcıların 1676'dan 1311'e düşen suçların özetlendiği bir paragraflık yazıda, bu düşüşün üç kez "gözle görülür" ifadesiyle vurgulanmasını da yorumsuz bırakıyoruz.
Neonazilerin katlettiği göçmenler için düzenlenen resmi anma töreninde Almanya Başbakanı Merkel, böylesi cinayetlerin tekrarlanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını söylemişti. Nedense pek inandırıcı gelmiyor...

http://www.yeniozgurpolitika.com/index.php?rupel=nivis&id=1357

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder