21 Tem 2011

Wallerstein: Demokratik Özerklik idealdir

Ünlü düşünür Immanuel Wallerstein, Demokratik Özerkliğin Türkiye’deki Kürt sorunu için en ideal çözüm olabileceğini söyledi. 

Immanuel Wallerstein, Türk devlet modelinin miadını doldurduğunu belirterek, Kürt özerkliğinin gerçekleşmesi halinde üniter devletin sürdürülemeyeceğini söyledi. ‘Dünya Sistemler Teorisi’nin sahibi ABD’li bilim insanı ve düşünür Immanuel Wallerstein, Kürtlerin gündemindeki Demokratik Özerklik modeliyle ilgili gazetemizin sorularını yanıtladı. Wallerstein, bir ülke içindeki başlıca etnik grupların kültürel ve siyasal özerkliğini, bunu ciddi bir şekilde isteyip kendi nüfusları içinde de önemli bir desteğe sahip olması durumunda desteklediğini belirtti. Bu durumların tek tek analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan ünlü sosyolog, “Türkiye somutunda bunun en uygun çözüm olabileceğini düşünüyorum” dedi.


‘Üniter devlet yararlılığını yitirdi’
“Üniter devlet içinde Demokratik Özerklik mümkün mü” sorusunu da yanıtlayan Immanuel Wallerstein, Türk devlet biçiminin miadını doldurduğuna işaret etti. ABD’li bilim insanı, konuyla ilgili şunları söyledi: “Kürt özerkliğin Türkiye içinde bir realite haline gelmesi durumunda, Türkiye’nin şimdiye kadar ki haliyle üniter devlet olmayı sürdüremeyeceği aşikardır. Ancak üniter devletler, her yerde yararlılığını yitirmiş bir Jakoben modele dayanıyorlar. Fransa bile artık bildiğimiz anlamda bir üniter devlet değil. Aynısı Belçika, İspanya, İtalya ve İngiltere için de geçerlidir.”

Wallerstein, konuyu evrensel düzeyde yaşanan değişimlerle de bağlantılandırdı. Hiçbir şeyin tarihin sonuna kadar sürmeyeceğinin altını çizen düşünür, modern dünya sisteminin yaşadığımız bu zamanda esaslı bir geçiş devresini yaşadığını ifade etti ve ekledi: “Bu sürecin sonunda devletlerin nasıl görüneceği henüz net değil ve bu konuda öngörüde bulunmak da kolay değildir. Hepimiz, her yerde bunu derinlemesine düşünmek, tartışmak ve içinde yaşanılabilecek en adil yapılara ulaşmak için mücadele etmek durumundayız”

‘Sosyal değişimin aracı olabilir’
Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (EZLN) öncülüğünde, Meksika devletine rağmen Chiapas’ta geliştirilen özerklik deneyimini de yakından takip eden Wallerstein, Zapatistaların fiilen özerk olan yapılarından yola çıkarak, Demokratik Özerkliğin toplumsal değişimin sadece çerçevesi değil aracı da olabileceğine dikkat çekti. Fakat bu konuda da uyarıda bulunmayı ihmal etmeyen Wallerstein, şunların altını çizdi: “Kendi başına özerk topluluklar sosyal değişimin aracı olmaz. Kendi kararlarını alırlar. Ama bu kararların toplumsal hiyerarşiyi aşmaya tasarlanmış olması gibi bir zorunluluk yok. Özerk toplulukların toplumsal değişimin aracı olabilmesi için, bir adım daha ileriye gidip aktif bir şekilde ve çok yönlü yollardan toplumsal hiyerarşiyi aşmaya çalışmaları gerekir. Neo-Zapatistalar bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Ancak her ‘özerk topluluk’ bu hedefe sahip değil veya sahip olmayacaktır.”

MERAL ÇİÇEK

* 1 Eylül 2010'da Yeni Özgür Politika'da yayınlandı 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder