Almanya Federal Cumhuriyeti'nin 11. cumhurbaşkanı Joachim Gauck, cuma günü resmen görevine başladı. O gün mecliste yaptığı ve ajansların "Adalet olmadan özgürlük asla" başlığını yakıştırdığı konuşmasında tam 8 kez 'savaş' kelimesi geçti. Yanlış anlaşılmasın; kastettiği, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş idi. Günümüz sorunlarından söz ettiği bir yerde ise "Ortadoğu'da yeni bir savaş tehlikesi mi var?" diye sordu. Yani Gauck’un konuşmasında geçen savaşlar ya geçmişte kaldı ya da gelecekte çıkma ihtimaline sahip.
Hatırlanırsa Gauck’un görevini devraldığı Christian Wulff'un Cumhurbaşkanlık koltuğuna oturmasına imkan sağlayan, savaş ile ilgili bir cümleydi. 9. cumhurbaşkanı Horst Köhler, Mayıs 2010’da Afganistan'daki Alman askerlerine yaptığı ziyaretin ardından verdiği bir
demeçte, çok tepki toplayan şu sözleri sarf etmişti: "Biz orada, Almanya'daki güvenliğimiz için de savaşıyoruz..."
Afganistan'daki savaşa katılma kararı, 2001’in sonunda SPD-Birlik 90/Yeşiller koalisyon iktidarı döneminde alındı. Aradan geçen 10 yıllık süre zarfında tezkere sürekli olarak uzatıldı ve giderek de genişletildi. Mevcut durumda 4 bin 900 Alman askeri Afganistan'da 'görevli'.
Afganistan meselesi Almanya açısından hassas bir konu. Zira - iki dünya savaşı çıkaran - ülkenin geçmişinden kaynaklı olarak anayasada Almanya'nın taarruz harplerine, yani saldırı savaşlarına katılması yasadışı sayılıyor. Mevcut Afganistan savaş ortaklığı ise 'hukuken' BM'nin 1386 ve 1833 sayılı kararları ile meşrulaştırılıyor. Bundan dolayı uzun bir süre Afganistan'da aslında bir savaş olmadığı iddia ediliyordu. Gazetemizin yazarlarından Murat Çakır geçmişte konuyla ilgili son derece çarpıcı makalelerinde de bu yalandan sonra "savaş benzeri iç karışıklık" tanımının devreye sokulduğunu, ardından bu "iç karışıklığın Almanya'yı alakadar eden uluslararası boyutu"nun vurgulanmaya başlandığını ifade etmişti. Sonra çok şükür kendileri itiraf etti. Önce dönemin Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg bu 'iç karışıklığa' ilk kez "savaş" dedi, ardından ise Horst Köhler'in koltuğuna mal olacak demeci geldi.
Bunları yazmama vesile olan ise, geçtiğimiz perşembe günü Köln'deki İdare Mahkemesi'ne yapılan bir suç duyurusu. Pfalz Barış Hareketi, ABC (Atomar, Biyolojik ve Kimyasal) Silahlara Karşı Uluslararası Hukukçular Birliği'nin (IALANA) desteğiyle anayasa ihlali sebebiyle hukuki girişimler başlattı. Başvuruda, Stamheim'deki hava üssünden bazı dönemlerde haftada - Afganistan rotalı - 30 ABD savaş uçağının kalktığı ve böylece Alman topraklardan da ABD’nin taarruz harbine doğrudan destek verildiğine de dikkat çekiliyor. Savaş karşıtları ve hukukçular, bu yolla Afganistan'da sürekli iddia edildiğinin aksine bir "savunma savaşı" değil, bir saldırı savaşının yürütüldüğünü ispatlamayı amaçlıyor.
İşte yeni cumhurbaşkanı Gauck'un görmediği, BM himayesi altında 10 yılı aşkın bir süreden beri sürdürülen bir emperyalist savaştır. Bu savaşta şimdiye kadar - kayıtlara dayalı rakamlara göre - 15 bin, tahminlere göre ise 150 bin insan öldürüldü. Sadece 4 Eylül 2009’da Alman ordusunun hava saldırısında 90 insan katledildi. Ölen yabancı asker sayısı 2 bin 500’ü aşarken, 53 Alman askeri Afganistan'da öldü. Ve o uzaktaki ülkede, tek başına bir rakam bile oluşturmayan, toplu bir tahmini rakama sığdırılan ölülerin sayısı artmaya devam ediyor. Her gün. Görsek de, görmezsek de...
http://www.yeniozgurpolitika.com/index.php?rupel=nivis&id=1437
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder