2 Nis 2012

Silezyalı dokumacılar, bugünün sendikaları

"bir damla yaş yok karanlık gözlerinde
dişlerini gıcırdata gıcırdata oturuyorlar tezgahta,
acıyı, açlığı çektik yeterince;
sana bir kefen örüyoruz ey almanya
bir örüp, üç küfür sallıyoruz
örüyoruz, örüyoruz."

Bu dizeler, 19. yüzyıl Almanya'sının en önemli şairlerinden, hatta Nietzsche'nin sözleriyle "en yüce lirik şair" Heinrich Heine'nin (1797-1856) 'Silezyalı Dokumacılar' şiirine ait. Bugün, büyük çoğunluğu Polonya sınırları içinde kalan Silezya/Schlesien'de 1844 yılında başlatılan isyanda 11 dokuma işçisi katledildi, 24 kişi ağır yaralandı. 18. ve 19. yüzyılda Almanya'nın birçok yerinde çıkan dokuma işçi isyanları arasında en fazla hafızalarda kalan ayaklanma bu olup, çok sayıda şiir, tablo, şarkı ve drama konu edilerek gelecek kuşaklara aktarıldı.
Dokuma işçileri, 1370-71'de de Köln'de siyasi otoritelere karşı ayaklandı. Ayaklanma,
işçilerin çalışma koşulları ile çok da alakalı olmayıp, bundan ziyade antidemokratik düzene ve burjuva iktidara karşıydı. Zira o dönemde localarda örgütlenen işçiler, siyasi ve toplumsal meselelerde şehir meclisinde söz sahibi olmayı savunuyordu. Şiddet ve kanla bastırılan isyanın sonunda dokuma işçileri şehirdışı edildi.
* * *
Son haftalarda Almanya'da gündemin başında yer alan kamu hizmet alanı toplu iş sözleşmesi anlaşmazlığı sona erdi. Birleşik Hizmet Sendikası (Ver.di) Başkanı Frank Bsirske, Ver.di Toplu Sözleşme Uzmanı Joachim Meerkamp ve Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, cumartesi sabah erken saatlerinde uzlaşıya varıldığını açıkladı. Buna göre 2 milyon kamu hizmet emekçisinin maaşına aşamalı olarak yüzde 6.3 zam yapılacak. Sendikalılar öncesinde çok sayıda uyarı grevi ile hükümet üzerinde baskı oluşturmuştu.
Ver.di sendikası geçen günlerde bir de başkent Berlin'deki Cinemaxx çalışanlarına uyarı grevi çağrısı yaptı. Saat ücreti şu an 8 Euro olan Cinemaxx çalışanları, saat ücretinde 1 Euro zam yapılmasını, ayrıca 2013 yılında da yüzde 10'luk bir zamma gidilmesini talep ediyor. İşveren tarafı bu talepleri şimdiye kadar reddettiği için dün uyarı grevi başlatıldı.
Ayrıca Hessen eyaletinde inşaat malzemesi üretiminde yer alan yaklaşık 7 bin işçinin maaşına da bu aydan itibaren yüzde 6.5 zam yapılacak. IG BAU sendikasının işçileri temsil ettiği görüşmeler sonucu toplu iş sözleşmesi çıkarıldı. Ülke çapında 110 bin insanın çalıştığı bu sektör açısından şimdi ise diğer eyaletlerde de aynı sonucun alınması bekleniyor. Buna göre önümüzdeki süreçte 18 bölgede işverenlerle görüşmeler yapılacak. İşverenlerin yaklaşımı, grevin çıkıp çıkmayacağını belirleyecek. Sırada Baden-Württemberg eyaleti var.
Almanya'da, geride bıraktığımız 2011 yılında 180 bin emekçi grev ve uyarı grevlere katıldı. 2010 yılında bu rakam 120 bin dolaylarındaydı. Batı Avrupa'daki diğer ülkelerle kıyaslandığında, aslında Almanya'da emekçiler çok daha nadir iş bırakma eylemine başvuruyor. Bunun bir nedeni, buradaki işçilerin sendikalara üye olma oranının daha düşük olmasıdır. Örneğin 2000 yılında İsveç'te işçilerin yüzde 81.9'u sendikaya üye iken, Almanya'da bu oran yüzde 21.6 idi. Aradan geçen 12 yıllık süre içinde bu rakam daha da düşmüş durumda.
Sendikal mücadeleyi çok da takip etmeyenler bazı zamanlarda bu grevlere anlayışsız, hatta tepkiyle yaklaşabiliyor. Örneğin ulaşım alanındaki grev yolda kalmamıza sebep olduğunda "Yine mi grev?" diyebiliyoruz. Oysa menajer ile işçi ücretleri arasında - bırakın uçurum - dünyalar olduğu bu zamanlarda özellikle emekçilerin sömürü, eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı mücadelesini ilkesel olarak desteklemek ve savunmak gerekir.
Ama sendikaların ciddi bir biçimde eleştirilmesi de şart diye düşünüyorum. Çünkü sendika, çok önemli bir toplumsal ve siyasal dinamik olarak bir ülkedeki, hatta dünyadaki eşitsizliklere, her türden sömürüye, ayrımcılığa, ırkçılığa, savaşa vs. karşı mücadelede yerini almak durumunda. Bunun yanı sıra kendini maaş zammı meselesi ile sınırlı tuttuğunda, sözde reddettiği kapitalist sistemin dayangacı olduğunu bilmeli. Bu açıdan, Köln'deki dokumacı işçilerin isyanında da görüldüğü gibi çok eski bir geleneğe sahip olan Almanya sendikalarının çok köklü bir sorgulamaya tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum.

http://www.yeniozgurpolitika.com/index.php?rupel=nivis&id=1479

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder